♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Film Kritikleri

Kitap Kritikleri

Dizi Kritikleri

Son Yazılar

Arap edebiyatının ulusal simgesi Necib Mahfuz’un kaleminden: Mumyanın Uyanışı

Çarşamba, Nisan 17, 2024

Nobel Ödülü’ne layık görülen ilk Arap yazar Necib Mahfuz’un, Antik Mısır dünyasını kadim metinlere, şiirlere dayanarak günümüz yaşantısıyla ustalıkla bir araya getiren birbirinden büyülü beş öyküden oluşan kitabı Mumyanın Uyanışı: Antik Mısır Hikâyeleri, Can Yayınları etiketiyle raflarda.

Arap edebiyatının en saygın romancılarından 1998 yılı Nobel Ödülü sahibi Necib Mahfuz’un, tarihî şahsiyetlere, kadim metinlere ve şiirlere dayanarak Antik Mısır dünyasını günümüzle bir araya getiren büyüleyici ilk dönem öyküleri, Mehmet Hakkı Suçin’in incelikli çevirisiyle okurla buluşuyor.

“Kutsanan Kötülük”, “Firavun Userkaf’ın Affı”, “Mumyanın Uyanışı”, “Sinuhenin Dönüşü” ve “Öteki Dünyadan Bir Ses” adlı beş öyküden oluşan kitaba adını veren öykü Mumyanın Uyanışı: Antik Mısır Hikâyeleri, mezarında rahatsız edilen bir mumyanın 20. yüzyıla öfke içinde uyanışını konu alıyor. 

Mumyanın Uyanışı’nda aynı zamanda ülkesinin görkemli geçmişine uzanan usta yazar, ihanete, sürgüne, açgözlülüğe ve hırsa odaklanıyor.

İnsanların hepsi yapraklı ağacın gölgesine sığınır ama kış gelip de kuraklık ve soğuk ağacı çırılçıplak bıraktığında, aynı insanlar onu gözünü kırpmadan terk eder.

“Mahfuz’un yazısındaki olağanüstü çeşitlilik gözlerimizi kamaştırmaya devam ediyor.”
The Washington Post

“Mahfuz, modern Arap edebiyatının en önemli yazarı.”
Newsday

Mumyanın Uyanışı: Antik Mısır Hikâyeleri / Necib Mahfuz
Çevirmen: Mehmet Hakkı Suçin
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Modern 
Tür: Öykü
Sayfa Sayısı: 72
Fiyatı: 110 TL 

Modern Japon hikâyeciliğin ustasından kült öyküler: Raşomon ve Diğer Öyküler

Çarşamba, Nisan 17, 2024

Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından Ryunosuke Akutagava, efsanevi yönetmen Akira Kurosawa’nın en önemli filmine de esin kaynağı olmuş “Raşomon” öyküsünün de yer aldığı kitabı Raşomon ve Diğer Öyküler‘le Can Yayınları etiketiyle okurla buluşuyor.

İnsani ihtiyaçları ve kusurları ustalıkla ortaya koyan öykülerden oluşan derleme, okuru cadılar, haydutlar ve rahatsız edici olduğu kadar şaşırtıcı karakterlerle dolu efsanevi bir Japonya karanlığına sürüklüyor.

Henüz 35 yaşında iken hayatına son veren Japon hikâyeciliğinin usta kalemlerinden Ryunosuke Akutagava’nın, Japonya'nın kültürel çalkantılarını işleyen rahatsız edici öykülerden oluşan kitabı Raşomon ve Diğer Öyküler, Can Yayınları etiketiyle raflarda!

Ünlü Japon yönetmen Kurosawa’nın muhteşem filmine esin kaynağı olmuş “Raşomon” ve “Koruda” öykülerinin yanı sıra “Örümceğin İpi”, “Cehennem Tablosu” ve “Burun” öykülerinden oluşan kitap, insani ihtiyaçları ve kusurları ustalıkla ortaya koyuyor.  Akutagava, okuru cadılar, haydutlar ve rahatsız edici olduğu kadar şaşırtıcı karakterlerle dolu efsanevi bir Japonya karanlığına sürüklüyor… 

Hırsız olmak veya açlıktan ölmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalan yoksul bir adam, yağmurdan korunmak için toplu mezara dönüşmüş bir harabeye, Raşomon Kapısı’na sığınır. Orada, alacakaranlıkta, cesetlerin saçlarını yolan ihtiyar bir kadınla karşılaşır…

“İnsan onun en iyi eserlerini tekrar tekrar okumaktan asla bıkmıyor. Zarif ve sade üslubu gerçekten ürpertici bir görkeme sahip.”
Haruki Murakami

Raşomon ve Diğer Öyküler / Ryunosuke Akutagava
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Modern 
Tür: Öykü
Sayfa sayısı: 80
Fiyatı: 60 TL  

Rus edebiyatı üzerine yazılmış en komik kitap Ecinniler, Can Yayınları etiketiyle yeniden raflarda!

Salı, Nisan 16, 2024

Elif Batuman, Amerika’da “2010’un En İyi Kitapları” listelerinde yer alan ilk kitabı Ecinniler’de, özyaşamöyküsü, gezi günlüğü, deneme, eleştiri ve inceleme biçimlerini incelikle iç içe geçirerek Puşkin’den Platonov’a kadar en sevdiği Rus yazarların izini sürüyor. Büyük edebiyatçıların eserlerinden yaptığı okumaları, onların hayatlarının hüzünlü ve komik hikâyeleriyle ustaca birleştiren yazar, hayata dair mühim soruların yanıtlarını arıyor.

Elif Batuman, Amerika’da “2010’un En İyi Kitapları” listelerinde yer alan ilk kitabı Ecinniler’de, özyaşamöyküsü, gezi günlüğü, deneme, eleştiri ve inceleme biçimlerini incelikle iç içe geçirerek sadece entelektüel birikimini değil, aynı zamanda “Rus edebiyatı ve okurlarıyla maceralar”ını aktarıyor. Yeri geliyor Tolstoy’un atalarının malikânesindeki olası bir cinayeti araştırmasını izliyoruz, yeri geliyor Stanford, İsviçre ve St. Petersburg’a doğru yol alıyor, Puşkin’in Kafkasya’daki gezintilerinin izini sürüyor; eski Özbekçede neden ağlamak fiili için yüzlerce farklı kelime bulunduğunu öğreniyor ya da Neva Nehri’nin üzerine inşa edilen 18. yüzyıldan kalma bir buz sarayını görüyoruz.

Aşk ve roman, tarihte birey, yüksek lisans öğrencisinin varoluşsal krizleri: Hepsi Ecinniler: Rus Edebiyatı ve Okurlarıyla Maceralar’da yerini buluyor. Puşkin’den Platonov’a kadar en sevdiği yazarların izinden giden Batuman, büyük edebiyatçıların eserlerinden yaptığı okumaları onların hayatlarının hüzünlü ve komik hikâyeleriyle ustaca birleştirerek hayata dair mühim soruların yanıtlarını arıyor.

“Ecinniler, Rus edebiyatı ya da yüksek lisans üzerine yazılmış en komik kitap olabilir. Sayfaları bir bir okurken bazen öyle eğleniyorsunuz ki Batuman’ın doğal kalemi ve zekâsına imrenmeyi bile unutuyorsunuz. Kuşağının en iyi yazarlarından biri olduğunu belirtmeye gerek bile yok.”
Benjamin Kunkel

Ecinniler: Rus Edebiyatı ve Okurlarıyla Maceralar / Elif Batuman
Çevirmen: Sabri Gürses
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Çağdaş 
Tür: Deneme 
Sayfa Sayısı: 304
Fiyatı: 240 TL 

Tarih boyunca her kültürde insan etiyle beslenen canavarları mercek altına alan “Ölü Yiyiciler” Ayrıntı Yayınları’ndan raflarda

Salı, Nisan 16, 2024

Akademisyen yazar Kevin J. Wetmore Jr.’ın, dünya üzerindeki her kültürde kendine bir yer bulan insan yiyen canavarlara dair anlatılara odaklanan araştırması Ölü Yiyiciler, Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı. Çalışmasında mitolojiden çağdaş popüler kültüre uzanan Wetmore, ustalıkla kaleme aldığı kitabında hortlaklar, yamyamlar, zombiler, vampirler, gulyabaniler gibi ölü yiyen tüm şeytani yaratıklar hakkındaki mitleri ve hikâyeleri inceliyor. Ölüm ve beden algısı, ölü bedenle ilişki içerisinde olmanın bir tabu olması gibi konulara ve bu canavarlarla ilgili anlatıların insanları dehşete düşürmesinin sebeplerine de değinen Ölü Yiyiciler, ceset yiyenlerin insan doğasına ve en derin korkularımıza dair pek çok şey öğretebileceğini ortaya koyuyor.

Ayrıntı Yayınları’nın Sanat ve Kuram Dizisi’nden çıkan Kevin J. Wetmore Jr. imzalı Ölü Yiyiciler – İnsan Yiyen Canavarlar Hakkında Mitler ve Hikâyeler’i dilimize Selin Kurugül çevirdi.

Dünya üzerindeki her kültürde, insan yiyen canavarlara dair anlatılara tanık oluruz. Grendel’den ortaçağda bir yamyam olan Sawney Bean’e; antik İran’daki gulyabanilerden Teksas Katliamı’na kadar, bu varlıkların insanları yediği her hikâye, evrensel ve bir o kadar da korkutucu nitelikler taşır. Bu kitapta Kevin J. Wetmore Jr., hortlaklar, yamyamlar, wendigolar ve insan etiyle ziyafet çekmeyi seven diğer varlıklar da dahil olmak üzere ölü yiyen canavarların tamamına yer veriyor. Mitolojiden başlayarak tarihe ve çağdaş popüler kültüre yönelen Wetmore, antik Yunan tanrılarının insanlarla beslenme hikâyelerinden Tibet’teki gökyüzü cenazelerine; Zerdüştlükten modern toplumlardaki gerçek yamyamlık vakalarına kadar görünüşte insanlık dışı olan bu eylemleri inceleyerek Ölü Yiyiciler’de, ceset yiyenlerin bizlere insan doğası ve en derin korkularımıza dair pek çok şey öğretebileceğini ortaya koyuyor.

“Wetmore, temel bir geri dönüşüm niteliğinde olan yamyamlığın etkileyici hikâyesini kaleme almış. Bir canlının kendi türünü yemesinin tabu olan bu tarihi, görmezden gelinemeyecek ya da hafızalardan silinemeyecek bir enkaz niteliğinde. Eser iki boyutlu; yalnızca bizlerde kalıtsal olarak bulunan yenme korkusunu değil, aynı zamanda kendimizin de birer yamyam olma potansiyeline dair kaygımızı da irdeliyor. Yenip yutulması gereken bir tiksinti ziyafeti, huzursuzluk yaratan bir söylev.”
Del Howison, ödüllü editör, Dark Delicacies’in sahibi

Ölü Yiyiciler – İnsan Yiyen Canavarlar Hakkında Mitler ve Hikâyeler, raflarda ve internet satış sitelerinde!

Ölü Yiyiciler – İnsan Yiyen Canavarlar Hakkında Mitler ve Hikâyeler / Kevin J. Wetmore Jr.
Orijinal Adı: Eaters of the Dead Myths and Realities of Cannibal Monsters
Çevirmen: Selin Kurugül
224 Sayfa
190 TL


Erkeklerin olmadığı bir dünya hayali: Erkeksiz Kadınlar

Salı, Nisan 16, 2024

İranlı yazar Shahrnush Parsipur, kadın özgürlüğünü tasvir ettiği için İran’da yayımlandıktan kısa bir süre sonra yasaklanan Erkeksiz Kadınlar kitabıyla İran toplumuna cesur bir pencere açıyor. Hayatla mücadele eden, birbirinden farklı beş kadının iç içe geçen hikâyelerini ustalıkla betimleyen yazar, okuru toplumsal cinsiyet, bekâret, ahlak, şiddet ve ilişkiler üzerine düşünmeye davet ediyor.

Çağdaş İran'daki yaşamın güçlü bir alegorisi olan Erkeksiz Kadınlar, Can Yayınları etiketiyle raflarda!

Çağdaş İran edebiyatının güçlü kalemlerinden Shahrnush Parsipur, Erkeksiz Kadınlar’da Tahran’ın eteklerindeki bir bahçede birlikte yaşamak için farklı hayatlardan gelen; aralarında orta yaşlı varlıklı bir ev kadını, bir fahişe ve bir öğretmenin de bulunduğu beş kadını ve iç içe geçen kaderlerini anlatırken aynı zamanda İran toplumuna cesur bir pencere açıyor.

Kadın özgürlüğünü tasvir ettiği için İran’da yayımlandıktan kısa bir süre sonra yasaklanan kitabında geleneksel İran cinsiyet ilişkilerine karşı protestosunu sürdüren yazar, okurları toplumsal cinsiyet, ahlak, ölümlülük, şiddet ve ilişkiler üzerine düşünmeye davet ediyor.

Yakın İran tarihinden izler taşıyan bu unutulmaz roman, toplumun dar sınırlarından kaçan kadınları betimliyor ve erkeklerin olmadığı bir dünyada yaşayacakları bir gelecek hayal ediyor.

“Parsipur cesur, yetenekli bir kadın ve hepsinden önemlisi büyük bir yazar.”
Marjane Satrapi

“Parsipur, bu büyüleyici, güçlü kısa romanda hem fabl hem de tartışma tekniklerini kullanarak geleneksel İran cinsiyet ilişkilerine karsı protestosunu sürdürüyor.”
Publishers Weekly

Erkeksiz Kadınlar / Shahrnush Parsipur
Çevirmen: Yıldız Uysal
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Çağdaş 
Tür: Roman 
Sayfa Sayısı: 104
Fiyatı: 110 TL 

Mahi Grand'dan göz alıcı bir Kafka uyarlaması: Akademi İçin Bir Rapor

Pazartesi, Nisan 15, 2024

Desen Kitap bayram hediyesini duyurdu. Franz Kafka’nın pek bilinmeyen, geride kalan öykülerinden “Akademi İçin Bir Rapor”unun çizgi roman uyarlaması raflarda yerini aldı. Pek bilinmeyen derken açıklamak gerek esasen. Kafka’yı sadece romanlardan ibaret sananlar için keşfedilesi öykülerindendir. Kafka okurları içinse en iyi öykülerinden biridir. Çok iyi öyküdür. Pek çok esere kaynaklık etmiştir. Söz konusu hayvanlarla bağ kurmak olduğunda referans olarak alınır. Aklıma gelen ilk örnek, Karen Joy Fowler’ın etkileyici romanı “Hepimiz Tamamen Kendimizi Kaybettik”in çıkış noktasıdır. Sevdiğim öykülerden biri olduğu için grafik roman uyarlaması güzel haber oldu. Öykü zaten iyi, tadımlık dosyası da çok iyi görünüyor. Çizimler ve renkler göründüğü kadarıyla öykünün ruhunu yansıtabilmiş. Bir an önce okumak için sabırsızlandırıyor. Daha fazla uzatmadan pası bültene aktarırken öyküyü ve uyarlamayı tavsiye etmeden geçmeyeyim. 

Özgürleşmenin yolu ille de insanlaşmadan mı geçiyor?

Çok yönlü Fransız sanatçı Mahi Grand'ın elinden çıkan Akademi İçin Bir Rapor, etkileyici çizimleri ve göz alıcı renklendirmesiyle okurun zihninde şimşekler çaktıran bir başkalaşım hikâyesi. 

Franz Kafka'nın pek bilinmeyen bir öyküsünden uyarlanan bu çarpıcı grafik roman, eskiden maymun olan bir adamın anı kırıntılarını takip ederek insanlık yolunda attığı ürkek adımları cesur çizgilerle buluşturuyor. 

İnsanın gerçekten isteyince, hele de çıkış yolu bulması buna bağlı olunca, nasıl kolay öğrenebildiğini gösteren kitap; başkalarının boyunduruğu altına girmenin kaçınılmaz sonuçları üstüne ince ince düşündürüyor.

Beş sene, takvim açısından bakıldığında o kadar da uzun bir süre gibi görünmeyebilir; ancak söz konusu süre bir maymun için düşünüldüğünde, zaman çarklarının tersine işlediği apaçık ortada!
Bugün artık o eski maymun gerçekliğime dönemesem de en azından tasvirimin ona uygun olduğuna şüphe yok.

Çok değil, henüz beş yıl öncesine kadar maymun olan bir ''adam'', yaşadığı muhteşem evrimi raporlamak üzere Bilimler Akademisi'ne davet edilir. Afrika'da yakalanıp kaçırılan maymun-adam, baş döndürücü bir çaba harcayarak bir insanın ortalama kültür düzeyine erişmeyi başarmıştır! Anlattıklarına göre insanların dünyasına girebilmek ve orada kendisini kabul ettirebilmek için olağanüstü bir mücadele vermiştir. Peki ama ne pahasına? Geçmişinden vazgeçmek ona özgür bir gelecek mi vadetmiştir, yoksa konforlu bir yaşamın kapılarını mı aralamıştır? Hele ki, cüzdan kalınlığının her kapıyı açtığı bir dünya düzeninde beyhude sayılabilecek böylesine bir çabaya ne sebep olmuştur? 

İnsanların zulmünden korunmak için çıkış yolunu ilkel benliğinden tamamen sıyrılıp uygar dünyanın bir parçası olmakta arayan bir maymunun muhteşem değişim ve dönüşümüne tanıklık ettiren bu sarsıcı kitap, ''manzaranın içinde eriyip kaybolmanın'' dayanılmaz çekiciliği hakkında nokta atışı tespitlerde bulunuyor.  

Okurları zaferle sonuçlanan insanüstü bir insanlık girişiminin kodlarını çözmeye davet eden Akademi İçin Bir Rapor, vahşi bir hayvanı ehlileştirme fikrinin ardında yatan duyguları bilinçaltının dehlizlerine dalarak keşfetmeye çağırıyor.

Hiçbir insanlık eğitmeni yeryüzünde benden daha ilgili bir öğrenci bulamazdı.

Akademi İçin Bir Rapor / Mahi Grand
Türkçeleştiren: Hasan Can Utku
Baskı Detayları: 128 sayfa
Satış Fiyatı: 349,00 TL

İlhami Algör’den yeni kitap: Aziz İnsanlık

Pazartesi, Nisan 15, 2024

Özlediğimiz kalemlerden İlhami Algör sürpriz bir kitapla çıkageldi. Bu kez kurgu dışı bir kitapla okuru selamlayan Algör’ün “Okumalar, Değinmeler” alt başlıklı “Aziz İnsanlık”ı İletişim Yayınları etiketiyle raflarda yerini alıyor.

İlhami Algör’ün Aziz İnsanlık adlı kitabı İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Algör’ün kitaplardan yola çıkıp bir metnin diğer metinlerle, yazarlarla ve okurlarla kurduğu ilişki üzerine düşünen yazılarının bir araya geldiği bu kitap, düşünceyle gündelik hayat arasındaki alışverişin sanılanın aksine daha kuvvetli olduğunu gösteriyor.

“Herkes hayat dediğimiz, sonraları tarih olan bir süzgeçten geçiyor. Kuşaklar arasında süzgeç farkı var. Acaba yazarın metinleri, tarihsel akışın neresine denk düşüyor, nasıl etkileniyor, düşünüş ve ifade biçimi nerelerden süzülüyor?”

Aziz İnsanlık'ta İlhami Algör'ün kitaplardan yola çıkıp bir metnin diğer metinlerle, yazarlarla ve okurlarla kurduğu ilişki üzerine düşünen yazıları bir araya geliyor. Bu yazılar, politikadan gündelik hayata, sinemadan tarihe geniş bir alana da uzanıyor sıklıkla. Kitapların temas ettiği her şeyle bir ilişki kuruyor. Böylece, düşünceyle gündelik hayat arasındaki alışverişin sanılanın aksine daha kuvvetli olduğunu gösteriyor: Üstelik sıkıcı olmadan, hayatın dışına, teoriye taşmadan, bir ayağını hep sokağın içinde tutarak...

Aziz İnsanlık / İlhami Algör, Bugünün Kitapları, 272 Sayfa, 210 TL

Fem Güçlütürk’ten bitkileri seven ve sevmek isteyen herkes için bir başucu kitabı Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi

Perşembe, Nisan 04, 2024

Bitkilere ilgi duyuyor ama nereden başlayacağınızı bilemiyor musunuz? “Kaktüsü bile öldürürüm ben!” diyenlerden misiniz? Öyleyse bu kitap tam size göre. Bitki uzmanı Fem Güçlütürk’ün kaleme aldığı, Mundi’den çıkan Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi, bitkileri seven ve sevmek isteyenlere oldukça pratik çözümler sunan bir baş ucu kitabı.

Bitkiler dünyasının önde gelen isimlerinden; BeIN, YouTube, Neoskola gibi mecralarda bitki bakımı dersleri anlatan, atölyeler düzenleyen Fem Güçlütürk’ün kaleme aldığı Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi, bitkileri seven ve sevmek isteyenlerin yardımına koşuyor. Mundi’den çıkan kitapta, özellikle saksı bitkileriyle ilgili birçok tüyo yer alıyor. Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi’nde hangi bitkiye nasıl bakılmalı, hangi besin verilmeli, nasıl toprak kullanılmalı, en sık karşılaşılan sorunlar neler gibi birçok soruya yönelik pratik çözüm önerisi bulmak mümkün. Üstelik bu bilgiler, bir fotoğraf sanatçısı olan Güçlütürk’ün çektiği etkileyici fotoğraflarla desteklenerek bol görselli, renkli, eskimeyecek bir kaynak niteliğinde okuyucuyla buluşuyor.

Kurumsal hayattan doğaya dönüş
Fem Güçlütürk, yıllarca içinde bulunduğu kurumsal hayatı bırakıp doğaya dönen bir bitki uzmanı, Labofem markasının kurucusu. Muğla'nın Gökova bölgesinde bir köyde doğayı merkezine alan bir yaşam sürüyor. “Şehirli” insanın doğayla ilişkisini ilk elden bilen biri olarak, kitapta bitki yetiştirirken karşılaşılabilecek sorunlara yönelik somut öneriler getiriyor. Özellikle evde bakılan saksı bitkileri için gerçek bir rehber sunuyor. 

“Ne zaman ki hayatımıza yeni ithal bitkiler, boy boy kaktüsler, saksılar ve sosyal medyada içinde #jungle etiketi geçen gönderiler, baktıkça ağzımızın suyunun aktığı bitki dolu evlerden dekorasyon fikirleri girdi, işte o zaman durum ciddiye bindi! Sukulentler, tropikal, subtropikal bitkiler, akıllı saksılar, askılı saksılar, süpermarketlerin kasa yanında karşımıza çıkan renkli poşetler içinde çeşit çeşit torflar, topraklar, hangisini ne zaman ve niye kullanacağımız endişesiyle seçmeye çalıştığımız besinler derken kafalar iyice karıştı. Herkes kendine göre bir toprak karışımı önerdi. Birçoğu hezimetle sonuçlandı,” diyen Güçlütürk, kitabını şöyle anlatıyor: 

“Bu kitapta, ‘Bitkilerinizle konuşun, çakranızı temizleyin, doğayla bütünleşin,’ gibi muğlak kişisel gelişim ifadeleri yerine, aldığım aile ve okul eğitimi gereği bünyeme işlemiş daha nokta atışı, daha teknik tavsiyeler, kişisel merakımla araştırmalarımın ve yıllara dayalı tecrübelerimle harmanlanmış bitki bakımının ipuçlarını bulacaksınız.”

Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi hem yeni başlayanlar hem de bitki bakımında yol almış olanlar için Güçlütürk’ün tecrübe ve tavsiyeleriyle şekillendirdiği gerçek bir rehber…

Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi / Fem Güçlütürk
Tür: Bitki bakımı
Yayınevi: Mundi
Sayfa sayısı: 240
Fiyatı: 450 TL

Zaman, para değil hayattır! Öyleyse “Neden Çalışalım ki?”

Çarşamba, Nisan 03, 2024

Freedom Press tarafından hazırlanan ve Türkiye’de Tellekt etiketiyle yayımlanan Neden Çalışalım ki?: Boş Zaman Toplumuna Dair Savlar, çalışma kavramının tarihini, insanı masaya zincirleyen “iş kültürü”nü ve vaat edilen boş zaman toplumunu mercek altına alıyor. “Zaman, para değil hayattır!” mottosunu hatırlatan kitap, provokatif makale ve illüstrasyonlardan oluşan bir koleksiyon ve sarsıcı bir manifesto.

1886’da Londra’da kurullan anarşist yayınevi Freedom Press tarafından hazırlanan Neden Çalışalım ki?: Boş Zaman Toplumuna Dair Savlar, “Neden bazılarımız devasa otomatik üretim çağına girene kadar hâlâ çalışıyor, diğerleri ise işsizlikten açlık çekiyor? Vaat edilen dinlence toplumu nerede?” sorularına yanıt arıyor. Tellekt etiketiyle raflarda yerini alan kitap, 19. yüzyıldan günümüze yazar ve sanatçıların yazdığı; “iş”i, onun kapitalizm altındaki biçimini ve alternatif bir toplumun olanaklarını inceleyen provokatif makale ve illüstrasyonlardan oluşan bir koleksiyon. Kitap, William Morris ve Bertrand Russell gibi geçmişin önde gelen isimlerinin, David Graeber ve Juliet Schor gibi çağdaş teorisyenlerin katkılarını ve Clifford Harper ile prole.info'nun işyeri potansiyelleri ve tuzaklarına ilişkin resimli incelemeleri içeriyor.

Ücretli işçiliğin özünde ahlaki bir değerinin bulunmadığına ve her ne kadar uzak görünse de hayatın daha farklı yaşanabileceğine hatta yaşanması gerektiğine dair sarsıcı bir manifesto sunan kitap, “Zaman, para değil hayattır!” mottosunu hatırlatırken, modern dünyada köleliğe yer olmadığını vurguluyor.

Neden Çalışalım ki?: Boş Zaman Toplumuna Dair Savlar
Derleyen: Freedom Press
Çeviri: Begüm Berkman
Yayınevi: Tellekt  
Tür: Siyaset-Sosyoloji
Sayfa Sayısı: 304
Fiyatı: 220 TL


Édouard Louis’den kendini keşfeden bir annenin gerçek hikâyesi: Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri

Çarşamba, Nisan 03, 2024

Ülkemizde Eddy’nin Sonu, Babamı Kim Öldürdü ve Şiddetin Tarihi kitaplarıyla bilinen, günümüzün en etkili genç yazarlarından Édouard Louis, bu kez annesini anlatıyor. Louis, Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri’nde kırk beş yaşına vardığında isyan bayrağını çeken, arzuladığı gibi yaşamayı seçerek yavaş yavaş özgürleşen, sonunda kendini keşfeden bir kadının, kendi annesinin gerçek yaşam öyküsünü anıları üzerinden aktarıyor.

Bir kadının kurtuluşunun, anne ve oğulların, tarihin ve kalp kırıklığının, politika ve gücün hem yakıcı hem sempatik hikâyesini ustalıkla işleyen Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri, Can Yayınları etiketiyle raflarda!

Homofobiyi, ırkçılığı, egemenlerin zorbalığını, işçi sınıfını ve sosyal eşitsizliği odağına alan kitapları yirmiden fazla dile çevrilen genç yazar Édouard Louis, Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri’nde ilk üç kitabın aksine bu kez tamamen annesine odaklanıyor. 

Bir kadının hayatı, kısacası…

Louis, kırk beş yaşına vardığında isyan bayrağını çeken, arzuladığı gibi yaşamayı seçerek yavaş yavaş özgürleşen ve sonunda kendini keşfeden bir kadının, kendi annesinin hikâyesini anıları üzerinden anlatıyor. Fransız toplumundaki bir kadının bir sosyal statüden farklı bir sosyal statüye geçerken göğüs germesi gerekenleri tüm sancılarıyla ele alan yazar, okuru bu dönüşüme tanık ediyor. Çocukken farklı bir anneye sahip olma arzusuyla bugün onu her şeye rağmen özgür ve mutlu bir kadın olarak görme deneyimi arasındaki anlatısında hayatlarımızı yöneten zalim sistemleri ve onlardan kaçış olasılığını da ele almaktan kaçınmıyor – yine çekincesizce, yine güçlü bir şekilde.

Bu fotoğrafa bakarken dili yitirdiğimi hissettim. Onu bütünüyle özgür, tüm bedeniyle geleceğe doğru yol alırken görmek, aklıma babamla paylaştığı yılları, maruz kaldığı aşağılamaları, yoksulluğu, yirmi beşle kırk beş yaşları arasında, başka kadınlar hayatı, özgürlüğü, yolculuğu, kendini tanımayı tecrübe ederken, eril şiddet ve sefalet tarafından yaşamından koparılmış, neredeyse yok edilmiş yirmi yılı getirdi. Bu fotoğrafı görmek bu yok edilmiş yirmi yılın doğal bir şey olmadığını, ondan bağımsız dış güçlerin –toplum, erillik, babam– eylemlerinin bir neticesi olduğunu hatırlamamı sağladı, demek ki her şey başka türlü olabilirdi.

“Édouard Louis kendi kuşağının en önemli edebî seslerinden biri.”  The Guardian

Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri / Édouard Louis
Çevirmen: Ayberk Erkay  
Dizi: Çağdaş 
Tür: Roman 
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 80
Fiyatı: 90 TL 


Edebiyata öyküleriyle merhaba diyen Işıl Aydın, ilk romanı “En Uzun Yol” ile Kafka Kitap’ta!

Salı, Nisan 02, 2024

“Cemal ve Soysuzluk” adlı öykü toplamıyla tanıdığımız Işıl Aydın, ilk romanı ile selamlıyor okurunu. Sekiz öykülük toplam ilk kitap için fazlasıyla iyiydi. Sesini bulmuş bir kalemle tanıştırmıştı bizi. Güçlü anlatımı, sürükleyiciliği , insan-doğa ilişkisine yaptığı vurgular ve fantastik öğeleriyle 2020’ye not düştüğüm kitaplardandı. Yeri gelmişken tavsiye de edeyim. Bu kez romanla gelmesine sevindim. Merak ve heyecanla bekliyoruz o halde diyerek pası bültene atıyorum.

Editörlüğünü Mahir Ünsal Eriş’in yaptığı “En Uzun Yol”, bir arayışın öyküsü. Yazarın gözünü budaktan sakınmadan kurduğu bu usta işi dünyanın her bir katmanından farklı tatlar alınacağı da aşikâr. Okurla beraber çıkılan bu yolculukta ağaçların gölgeleri, kırık faylar, mavi şehirler, sınırlar, bu yakalar, karşı yakalar okura eşlik ediyor. Şehirlerin içinden geçen karakterlerse izledikleri yolun ne heyecan verici olduğunu henüz kitabın başlarındayken açık ediyor.  

“Bu dünyaya ayrılmaya mı geldik? Bu dünyaya ayrılıp da mı geldik? Ana babalar kendi ana babalarından doğamadan mı bizim ana babalarımız oldular? Sahi bu dünyada kim kimdik? Sınır neredeydi? Ben nerede bitiyordum da öteki başlıyordu? Fay bu yüzden mi vardı? Mevsimler neden böyle çabuk dönmüş ve yine yaz gelmişti? Yoksa en uzun yol yaz mıydı?”

Hayatları altüst eden yıkıcı bir sarsıntının ardından seyri değişen çocukluk, bambaşka bir şehirde büyümeye doğru yeniden kuruluyor. Kabuk değiştiren hayatın içinde yeşeren dostluk önce bir kayıp, sonraysa uzun bir yolculuğa, bitimsiz bir arayışa dönüşüyor. Gerçek, ağaçların sesi, denizin kokusu, şehirlerin ve yolların büyüsü, kardeşlik ve dostluğun emniyeti arasından kendine yol açıyor.

Edebiyatın perdesini öyküleriyle aralayan Işıl Aydın, ilk romanı En Uzun Yol’da kulağını yere dayayıp yeryüzünün nabzını dinliyor, ağaçların gölgelerini tarayarak uzun yollara düşüyor, uzaktan mavi görünen şehrin içine kendi rengini katıyor. En Uzun Yol, bir arayışın öyküsü ve Aydın, gözünü budaktan sakınmadan, usta işi bu ilk romanla perdenin üzerine hiç kapanmayacağının teminatını veriyor.

Işıl Aydın, 1983’te Yalova’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü’nden mezun olduktan sonra dünyanın farklı coğrafyalarında, birçok ülkede yaşadı. İngilizce ve İspanyolcadan kitap çevirileri yaptı. 2020 yılında Cemal ve Soysuzluk adlı ilk öykü kitabı yayımlandı.

En Uzun Yol / Işıl Aydın
Yayınevi: Kafka Kitap
Sayfa Sayısı:99
Fiyatı:110 TL


Merve Köken’in kaleminden Türk epigrafisi, duvar yazıları ve anıtlarıyla "Türk Sanatı"

Salı, Nisan 02, 2024

Kayıp Kitaplar Kütüphanesi dizisine verdiği emek ve “Türk Mitolojisi” kitabıyla tanıdığımız Merve Köken yine meraklandıran kitapla okur karşısında. “Türk Sanatı”nı da aynı ilgiyle okuyacağız diyerek dikkat çekip pası bültene atıyorum.

Orta Asya Türk toplumu, en eski, en köklü uygarlıklardan biri… Peki yaşadığımız toplumun kültürüne dair her şeyi biliyor muyuz? İslamiyet öncesi Türk toplumunda, bu topraklarda neler oluyordu? Sanat; bir toplumun kültürüne, yaşayışına, refahına dair çok fazla ipucu içerir, o sanatı doğru okumasını bilenlere… Atalarımızın duygu ve düşüncelerini öğrenmeye hazır mısınız? Araştırmacı, edebiyatçı ve sanat tarihçisi Merve Köken’in çok yalın bir dille kaleme aldığı Türk Sanatı Karakarga Yayınları’ndan çıktı!

Arka Kapak Yazısı:
Türk Sanatı, Orta Asya bozkırlarında yaşamını sürdüren Türklerin doğayla, Şamanizm’le, göçebe kültürleriyle, savaşçı yapılarıyla, Gök Tanrı diniyle paralel hayatlarının bir yansımasıdır.

Avrasya Hayvan Üslubu nasıl oluştu?
Kurganlardan neler çıkarıldı?
Türk heykel sanatının ilk örnekleri hangileriydi?
Türklüğü tüm dünyaya tanıtan Türk epigrafisi, duvar yazıları ve anıtlarıyla günümüz modern Türk sanatının ilk tohumları Orta Asya’da nasıl atıldı?

Türk Sanatı / Merve Köken
Eser Alt Başlığı: Gök Tengri’den Gök Kubbeye 
Türü: Araştırma
Yayınevi: Kara Karga Yayınları
112 Sayfa
110 TL

Chuck Palahniuk’un tüyler ürperten, cüretkar romanı “Çığlık” Düşbaz Kitaplar’dan raflarda

Salı, Nisan 02, 2024

Yeraltı edebiyatının güçlü kalemi ve Dövüş Kulübü’nün yazarı Chuck Palahniuk’in aynı anda hem tüyler ürperten hem de sürükleyici romanı Çığlık, Düşbaz Kitaplar etiketiyle okurlarla buluştu! Çığlık, yıllardır kayıp olan kızını arayan bir babanın hikâyesi üzerinden Hollywood dünyasının çarpıcı renklerinin ardındaki karanlığı gözler önüne seriyor. Acının metalaştırılması ve sanatın tehlikeli gücü üzerine acımasız, bir o kadar rahatsız edici bir yansıma olan Çığlık, Palahniuk’in edebi gücünün zirvesinde olduğu, şimdiye kadarki en gerilim dolu, en cüretkâr ve türe meydan okuyan eseri…

Ayrıntı Yayınları’nın, dünyanın farklı köşelerindeki yeni hikâyeleri ve düşünceleri keşfe çıkan renkli markası Düşbaz Kitaplar, Bunu Bi’ Düşün ve Miras’ın ardından, yeraltı edebiyatının en önemli isimlerinden Chuck Palahniuk’in çarpıcı romanı Çığlık’ı da okurlarla buluşturdu.

Yıllardır kayıp olan kızı Lucy’yi arayan Gates Foster… Kusursuz çığlığı elde etmeye çabalayan Mitzi... Hollywood filmlerindeki çığlık efektlerinin arkasında saklı olan sır…

Gates Foster, kızı Lucy’yi on yedi yıl önce kaybetmiş olsa da onu aramaktan bir an olsun vazgeçmez. Yıllardır içinde sakladığı umudunda haklı çıkar ve yeni bir gelişmeyle yıllardır görmediği kızına dair ilk ize rastlar. Onu korkunç gerçekle buluşturacak bir iz.

Mitzi Ives, Hollywood filmlerinin özgünlüğünü sağlayan önemli ses efektlerini yaratan Foley sanatçıları arasında kendine önemli bir yer edinmiştir. Kendisinden önce bu işi yapan babasıyla aynı gizli teknikleri kullanarak şiddet ve korku sesleri konusunda sektörün önde gelen uzmanlarından birine dönüşmüştür. Tüyler ürpertici çığlıkların yaratıcısıdır.

Foster ve Mitzi, çok geçmeden kendilerini Hollywood’un göz alıcı renklerinin altında karanlıkta gizlenen şiddeti ortaya çıkarmakla tehdit eden bir çarpışma rotasında bulurlar.

Yasemin Büte’nin dilimize çevirdiği Çığlık, raflarda ve internet satış sitelerinde!
 
Çığlık / Chuck Palahniuk
Orijinal Adı: The Invention of Sound – Keep Telling Yourself It’s Only A Movie
Çevirmen: Yasemin Büte
Düşbaz, 43
176 Sayfa
160 TL

María Martinón-Torres’den Evrim teorisinin ışığında insan türünün hayatta kalma mücadelesi: Homo Imperfectus

Salı, Nisan 02, 2024

Ölüm, yaşlanmak, korkular, akıllı olmanın sonuçları, kanser, ergenlik, arkadaşlık, şiddet…

Herkesi en az hayatının bir döneminde korkutan konuları bilimsel ve sosyolojik olarak değerlendirildiği Kusurlu İnsan ile bambaşka bir bakış açısına hazır mısınız? İnsan, bunları evrimi boyunca nasıl ele aldı? Evrimimize nasıl etkisi oldu?

Tıp doktorluğunun yanı sıra antropoloji alanında da uzmanlaşmış, bir yandan da İnsan Evrimi Ulusal Araştırma Merkezi’nin (CENIEH) direktörü olan Dr. Maria Martinon Torres’in uzun yıllar araştırarak ortaya koyduğu tüm dünyada yankı uyandıran Homo Imperfectus, Kusurlu İnsan şimdi Beyaz Baykuş etiketiyle tüm kitapçılarda! 

Arka Kapak Yazısı:
HASTALIKLAR VE TRAVMALAR ZAYIFLIK DEĞİLDİR, İNSANIN DİRENCİNİN VE DAYANIŞMASININ DOKUNDUĞU BÜYÜLEYİCİ BİR HİKAYEDİR.

Hastalıklar, Homo Sapiens tarihinin büyük sessiz kahramanlarıdır. İnsanlığın biyolojik kusurlarının birçoğu, hayatta kalma stratejimizi eleveren anahtarlardır. Bu kusurlar sadece ölümün ve yıkımın tarihini anlatmaz bize, aynı zamanda insanın büyüme ve ilişki kurma macerasının büyüleyici bir anlatısıdır.
 
Kendisini insan evrimi araştırmalarına adamış, yüzlerce bilimsel makaleye imza atmış, sosyal bilimler alanında dünyaca haklı bir üne sahip Dr. María Martinón-Torres, bu kitapta bizleri biyolojimizin en karanlık köşelerini araştırmaya davet ediyor. Kusur olarak nitelendirdiğimiz şeylerin Homo Sapines’in uyum sağlamadaki başarısının kilit yönlerini sakladığını ortaya koyan Martinón-Torres, insanın evrimsel yolculuğuna bambaşka bir perspektifle bakmamızı sağlıyor. 

Evrim teorisinin ışığında insan türünün kanser, enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi bozuklukları, kaygı bozukluğu, kardiyovasküler vakalar, nörodejeneratif bozukluklar, yaşlılık ve ölüm korkusu gibi başlıca hastalıklar eşliğinde verdiği bu hayatta kalma mücadelesini şaşkınlıkla ve soluksuz okuyacaksınız.

Homo Imperfectus – Kusurlu İnsan / María Martinón-Torres
Orijinal Adı: Homo Imperfectus
İspanyolca Aslından Çeviren: Gaye Solano Amador – Ezgi Şayan
Türü: Antropoloji
Yayınevi: Beyaz Baykuş Yayınları
Sayfa Sayısı: 248
Fiyatı: 240 TL

Kitapların içindekilere sahip olmanın tek yolu onları okumak değildi… Ödül rekortmeni “Kitapyiyenler” Athica Yayınları’ndan çıktı

Pazartesi, Nisan 01, 2024

Nisan ayının ilk müjdesi Athica’dan geldi. Adı, konusu, aldığı övgüler ve ödüllerle methini duyduğumuz romana kavuşuyoruz. Sunyi Dean’in 2022 yılına damga vuran romanı “The Book Eaters”, Eymen Yalaz’ın çevirisiyle “Kitapyiyenler” adıyla Athica Yayınları’ndan raflarda yerini aldı. Kitaplara tutkun her okurun merak ve heyecanla beklediği romanı okumak için sabırsızlanıyoruz elbette diyerek pası bültene atıyorum.

Kitapların içindekilere sahip olmanın tek yolu onları okumak değildi… Kitapyiyenler, Kuzey İngiltere’de kitapların içeriğine onları yiyerek sahip olan bir klanın fantastik hikayesini bize anlatıyor.

Casusluk romanları biberli bir atıştırmalıkken aşk romanları tatlı ve lezzetlidir. Bir harita yemek, doğal navigasyon becerisi kazandırırken yaramazlık yapan çocuklara sözlüklerdeki küflü sayfalar yedirilir.

Yazar Sunyi Dean, karanlık ve yer yer korkutucu pek çok öğeyi kurgusunda barındıran kitabında aynı zamanda geleneksel, kadının soyun devamını sağlayacak bilgilerle donatılmasının yeterli olduğu bir ailenin üyesi anne Devon’ın, kitap yerine zihin yemek konusunda bitmek tükenmez bir iştaha sahip yavrusunu korurken nasıl dönüşüm gösterdiğini de bize ustalıkla aktarıyor.

Ödül rekortmeni “Kitapyiyenler” Athica Yayınları’ndan çıktı.

An International Bestseller
An NPR Best Sci Fi, Fantasy, & Speculative Fiction Book of 2022
A Book Riot Best Book of 2022
A Vulture Best Fantasy Novel of 2022
A Goodreads Best Fantasy Choice Award Nominee
A Library Journal Best Book of 2022

Arka Kapak Yazısı:
Hakikat, beslendiğimiz hikâyeler ile kendisine aç olduğumuz hikâyeler arasındadır.

“Saf ve yaratıcı. Bu cesur, gotik, anti-peri masalı gerçeği yüzümüze vuruyor: Aşk, herkesi kötü̈ adama dönüştürebilir.” 
– Olivie Blake, New York Times’ın çok satan Atlas Altılısı kitabının yazarı

“Bu, modern fantezinin yeni ustasının sahneye çıkışı. Sakın kaçırmayın.”
– James Rollins, New York Times’ın çok satan The Starless Crown kitabının yazarı

“Geleneklere, anne olmaya, travmalara ve canavar olmanın ne anlama geldiğine dair güzel, narin, acımasız ve son derece benzersiz bir bakış... Tek diyebileceğim çarpıcı olduğu. Sonuna dek, durmaksızın beni şaşırttı.”
– Seanan McGuire, New York Times’ın çok satan Her Kalp Bir Eşik kitabının yazarı

“Karanlık ve inanılmaz derecede ilgi çekici; kitabı elimden bırakamadım. Her şey annelik ve canavarlar hakkında, üstelik her sayfa yaralara tuz basıyor.”
– Everina Maxwell, Winter’s Orbit’in yazarı

“Sevginin bizi hem güçlendirip hem de yok edebileceğini gösteren büyüleyici bir hikâye. Sonuna kadar beni koltuğuma gömdü̈. Kitapyiyenler, dişlemek isteyeceğiniz bir kitap.”
– Genevieve Gornichec, Cadının Yüreği kitabının yazarı

“Kendileri için yazılan öykülerden kurtulup, mürekkep ve kanla kendi öykülerini yaratanların, zarifçe işlenmiş bir öyküsü̈. Elimden bırakamadım.”
– H. G. Parry, The Unlikely Escape of Uriah Heep kitabının yazarı

Kitapyiyenler / Sunyi Dean
Orijinal Adı: The Book Eaters
Türü: Edebiyat / Roman
Yayınevi: Athica Yayınları
Sayfa Sayısı: 436
Fiyatı: 380 TL


Mümin Durmaz’ın çizimleriyle bir Karikatüristin Hatıra Defteri Karakarga Yayınları etiketiyle şimdi tüm kitapçılarda

Pazartesi, Nisan 01, 2024

Türk mizah dergiciliği İzmir Ekolü… Diğer bir deyişle Eflatun Nuri ekolünün en önemli isimlerinden birisi olan Mümin Durmaz... Bir Karikatüristin Hatıra Defteri, pek çok ödül sahibi Mümin Durmaz’ın 40 yıla yakın kariyerinin yayımlanmamış çizgilerle ve hikayelerle ortaya çıkan bir retrospektifi. Bir Karikatüristin Hatıra Defteri Karakarga Yayınları etiketiyle şimdi tüm kitapçılarda.
 
Arka Kapak Yazısı:
“Abidin Dino’ya önüne gelen, ‘Sen mutluluğun resmini yapabildin mi Abidin?’ diye sorup duruyordu. Son söyleşilerinden birinde, ‘Yapmadım, yapamam elbet. Fakat resim yapabilmek, çizebilmek ne büyük mutluluk!’ diye yanıt vermişti büyük üstat.” “Son olarak, ‘Çizmek, bana ayrılan boyutu çizmek...’ diye de eklemiş.

Evet, çiziyor çizebiliyor olmak, başlı başına bir mutluluk. Sanırım sen de bunu hissediyorsun çizerken. İşlerindeki coşku görünüyor. Kitabını şimdiden kutluyorum.”  Selçuk Demirel
 
Bir Karikatüristin Hatıra Defteri / Mümin Durmaz
Türü: Karikatür
Yayınevi: Kara Karga Yayınları
144 Sayfa
220 TL
 
 

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template