İlk Bölüm, İlk İzlenim…
Femme Fatale: Karşı konulamayan çekici kadın. Bir erkeği zor, tehlikeli, korkunç durumlara sürükleyen kadın. İlişkiye girdiği erkeklere sonunda büyük sıkıntılar yaşatan çekici ve baştan çıkarıcı kadın. Fransızca'da "felakete neden olan kadın" anlamına gelir. Edebiyatta, sinemada ve güncel olayların aktarımında genelde cinsel açıdan tatmin olmaz azgın bir kadın olarak tasvir edilmektedir.
1940’ların, 50’lerin film noirlerinde sıkça gördüğümüz iktidar meraklısı kadın karakterler olarak bildiğimiz en son 2002’de Brian De Palma’nın aynı adlı filmle ele aldığı konuya tv dünyasından ekleme geldi… 13 Mayıs’ta pilot bölümüyle ekranlara gelmeye başlayan, şimdilik 15 bölüm olacağı duyurulan dizi birbirinden bağımsız femme fatale’leri işliyor. Her bölüm farklı kadın, farklı karakter ve farklı konu…
Örneğin ilk bölümde ünlü bir oyuncu hapse düşüyor, ordan kurtulmanın yolu da erkekleri kullanmak elbette… İkinci bölümdeyse bir hemşireyle tanışıyoruz bu kez… Dizinin yaratıcıları ise Free Enterprise’la adını duyuran Mark A. Altman ile Castle’la adını duyuran Steven Kriozere…
Bir döneme damgasını vuran bu özel karakterlere dair öyküler anlatan ikili işi pek ciddiye almamış, daha çok erotik dizi tadında… Bolca sevişme, uzun uzun öpüşme, göğüsler derken erotik kanal dizisi gibi duruyor daha çok. İyi bir çıkış noktası da böylece heba oluyor. Ciddiyetle işlense iyi bir proje olacakken, erkek dünyasına tatmin malzemesinden öteye gidemiyor. Pilot bölümü 42 dakkalık özel bölüm olan dizinin sonraki bölümleriyse normal süresine dönmüş, hayli basit ve sıradan şekilde 27 dakikada konusunu işleyip kadınlarına zaferi elde ettiriyor… Kafa dağıtıp birkaç çıplak kadın göreyim diyenler dışında kimseye hitap etmeyen ucuz ve sıradan bir yapım.... Yer yer bayağılıkta da sınır tanımadığı uyarısını da ekleyelim…
Yorum Gönder